İşitme fonksiyonu hayatı kavradığımız 5 temel duyudan biridir. Ses bize sevgiyi, umudu, korkuyu, heyecanı taşıyabilir. Aynı cümleler farklı tonlamalarla farklı duygular oluşturabilir. Kulağa hoş bir müzik tınısının, sevdiğimiz insanların seslerini duymanın hissettirdiği duygular hayatımızı güzelleştirir.
İşitme kayıpları toplumda her yaştan bireylerde kaşımıza çıkabilir. İşitme fonksiyonu çok önemlidir. Yenidoğan her 1000 çocuktan 2 veya 3’ü bir veya iki kulakta işitme işitme kaybı ile doğar. İşitme kaybı ile doğan bebeklerin yüzde doksanında ailelerinde işitme kaybı yoktur. Doğuştan işitme kaybı olmayan bebeklerde büyüme sürecinde bakteriyel veya viral enfeksiyonlara ya da kulakta sıvı birikmesine bağlı işitme kayıpları olabilmektedir. Onsekiz yaşın üzerindeki toplam nüfüsun yaklaşık yüzde on beşinde çeşitli derecelerde işitme kayıpları bulunmaktadır. Kronolojik ve fizyolojik yaşlanmayla birliye işitme kaybı oranları 60 yaşından sonra artış göstermektedir. Yetmiş yaşından sonra nufusun yaklaşık yarısının değişen derecelerde işitme kaybı yaşadığı hesaplanmaktadır. İstatiksel olarak erkekler kadınlara oranla yaklaşık 2 kat daha sık işitme kaybı görülmektedir.
Kulak kepçesi başın iki yanında yerleşimi , açıları, anatomik kıvrımları ile sesi özel olarak toplayarak dış kulak yoluna yönlendirir. Dış kulak yolu yapısı itibarı ile konuşma frekans frekanslarındaki sesleri artırır. Kulak zarının yapısı ve kemikciklerin kaldıraç etkisini bağlı olarak ses şiddeti 22 kat artırılmış olarak iç kulağa aktarılır. İç kulak sıvılarında dalgalanma hareketleri elektriksel yük değişikleri oluşturur. İşitme siniri tarafından iletilen elektrik akımı beynimizin temporal lobundaki işitme merkezinde tarafından yorumlarak işitme gerçekleşir.
Kulak anatomisine göre işitme kaybının oluştuğu bölgeye göre işitme kayıpları farlılık göstermektedir . Dış kulak ve orta kulak bölgelerinde ses dalgalarının iletiminin etkilendiği işitme kayıpları iletim tipi işitme kaybı; iç kulakta ses dalgalarının elektriksel uyarıma dönüşme aşamasında oluşan bozukluklar sinirsel (iç Kulak tipi) işitme kaybı olarak tanımlanmaktadır. Her iki işitme kaybı tipinin birlikte görüldüğü işitme kayıplarını ise miks tip işitme kaybı olarak sınıflandırmaktayız.
Ses dalgaları kulak zarını ve orta kulak kemikciklerini titreştiremediğinde veya az titreştirebildiğinde iletim tipi işitme kaybı oluşur. Dış kulak yolunda biriken kulak kiri, dış kulak yolunun enfeksiyon nedeniyle şişmesi, dış kulak yolunda kemik oluşumlar, kulak zarının delik olması, orta kulakta enfeksiyona bağlı olarak veya enfeksiyonsuz sıvı birikmesi , kolesteatoma gibi iltihaplanmalar, orta kulak kemikciklerinin travmaya bağlı kopması, kemikciklerin kireçlenmesi (otoskleroz veya timpanoskleroz) gibi değişik nedenlere bağlı olarak iletim tipi işitme kaybı olabilmektedir. İletim tipi işitme kayıpları, iletimin bozulduğu yer düzeltilmek suretiyle tedavi edilebilmektedir.
İç Kulağa ulaşan ses dalgaları elektriksel sinyallere dönüştürülemediğinde veya işitme sinirinin yokluğunda sinirsel işitme kayıpları oluşmaktadır. Bu tip işitme kayıpları çok sayıda sebebe bağlı olarak oluşabilmektdir. En sık sebebi yaşlılığa bağlı ( presbiyakuzi) işitme kaybıdır, genellikle bilateraldir ve sıklıkla kulak çınlaması ile birliktedir. Diğer sık görülen sebepler arasında iç kulağı etkileyen virüs enfeksiyonları, travmalar, kulağa toksik etki gösteren ilaçlar ve konjenital nedenlerdir. Sinirsel tip işitme kayıplarının bir kısmı düzelebilse de genellikle tedavisi mümkün olmamaktadır. Daha nadir olarak sinirsel işitme kaybının altında işitme sinirinden kaynaklı tümörler olabilmektedir.
Sinirsel tip işitme kaybı gelişen hastalar iletişimde zorluk yaşayabilirler, sesi duymakla beraber sesin algılanmasında güçlük olabilir. Bu durumlar psikolojik ve sosyal sorunlara neden sebep olabilir.
Bazı durumlarda erken yaşlarda da mesleği riskler, yüksek ses maruziyet gibi sebeplere bağlı olarak sinirsel tip işitme azlığı olabilmektdir.
Sinirsel tipte işitme işitme kayıplarının tedavisinin mümkün olmadığı durumlarda işitme cihazı desteği sağlanabilir . İşitme kaybının derecesine bağlı olarak kanal içi, kulak arkası işitme cihazları önerebiliriz. Bazı özel durumlarda kemiğe implante edilen işitme cihazları hastaya daha iyi işitme sağlayabilir. Konvansiyonel işitme cihazlarından yeterli fayda göremeyen bir kısım hastalarımız için kokleer implantasyonu güçlü bir alternatif olarak tavsiye etmekteyiz
İşitme kaybının derecesine göre de işitme kayıplarını şu şekilde sınıflandırmaktayız:
20 dBHL’ye kadar düşük sesleri işitebilirsiniz.
Daha iyi olan kulağınızdaki işitme kaybı 25 – 39 dBHL arasındadır.
Gürültülü ortamlarda konuşulanları takip etmekte zorluk çekersiniz.
Daha iyi olan kulağınızdaki işitme kaybı 40 – 69 dBHL arasındadır.
İşitme cihazı olmadan konuşulanları takip etmekte zorluk çekersiniz.
Daha iyi olan kulağınızdaki işitme kaybı 70 – 89 dBHL arasındadır.
Güçlü işitme cihazları veya implant gerekir.
Daha iyi olan kulağınızdaki işitme kaybı 90 dBHL’den başlar.
Daha çok dudak okuma ve/veya işaret dili veya implant kullanımına ihtiyaç duyarsınız.
Eğer işitmenizde ani olarak azalma farketti iseniz bu acil tedavi gerektiren bir durum olabilir. Ani işitme kayıplarında erken teşhis ve tedavi önemlidir.
Bir kulağınızda işitme kaybı oluştu ise bu durumda işitme testleri ve ileri incelemeler yapmak gereklidir.
İşitme azlığınız giderek artıyor ise işitme muayenesi olmanız yararınıza olacaktır.